top of page

Kanser ve EMDR terapisi

Yazarın fotoğrafı: Ömer UslusoyÖmer Uslusoy

Güncelleme tarihi: 8 Şub


Kanser bedeni tehdit eden en ciddî hastalıklardandır ve bugün ölüm sebepleri içinde 2. sırayı almaktadır. Öldürücü ve ciddi bir hastalık olması nedeniyle kanserle mücadele yöntemlerinin çok daha detaylı ve organize bir şekilde planlanması gerekir. Kanserli hastalarda görülen olumsuz düşünceler ve olumsuz ruh hali tedavi başarısını düşürür. Yapılan araştırmalar kanserli hastalarda kanserin kendisinden ziyade olumsuz inanışların ve psikolojik sorunların yaşam kalitesini ve süresini etkilediğini ortaya koymuştur.


Kanser tedavisi sadece cerrahi girişim, kemoterapi ve radyoterapiden ibaret değildir. Bunlara kanserin psikolojik yönlerinin ele alındığı ve kişinin ruhsal açıdan güçlendirildiği psikolojik destek programlarının da eklenmesi gerekir. Hastanın içine düştüğü yalnızlık, çaresizlik, değersizlik, haksızlık, güçsüzlük gibi düşüncelerden kurtarılması tıbbi tedaviyi de güçlendirmektedir. Kanser teşhisi konulduktan sonra hastaya “Artık sen bir kanser hastasısın unutma, yemene içmene dikkat etmezsen ölürsün” tarzı konuşmalar hastayı kanserden çok daha fazla örselemektedir. Kanserde şifa ancak biyopsikososyospiritüel bir yaklaşımla mümkündür.


Kanser ruhsal sorunları tetikliyor

Kanserli hastaların %29 ilâ 47’u ruhsal problem yaşıyor. Bunların %20 ilâ 25 ‘inde hayata karşı ilgi kaybı, uykusuzluk, sıkıntı, dikkat ve konsantrasyon zayıflığı, sinirlilik, ölme isteği, intihar düşünceleri gibi şikayetlerle kendini gösteren depresyon görülüyor. Radyoterapi alan hastaların %81’inde depresyon gelişiyor. Bunun %38’i şiddetli depresyondur. Yine kanser hastalarının %8’inde organik ruhsal bozukluk, %7’sinde kişilik bozukluğu ve %4’ünde kaygı bozukluğu gözleniyor. Bunun yanında uyku sorunları, baş ağrıları gibi psikolojik problemler sıklıkla görülüyor. Bu istatistikler kanser hastalarını ne gibi ciddi ruhsal sorunların beklediğini ortaya koyuyor. Hastaların ölümden ziyade kanserin kendisinden, tedavisinden ve sonuçlarından korktuğunu çok iyi bilmek gerekir.


Kanser bir ruhsal travmadır

Kanser hastaları ve hasta yakınları kanser gerçeğiyle yüz yüze geldiklerinde ilk etapta bir şok dönemine girerler. “Artık her şey bitti, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hayatın sonu geldi, buraya kadarmış” şeklinde olumsuz düşünceler ve “neden ben?” şeklinde isyan belirir. Bunlar kanserin yarattığı ruhsal travma sebebiyle olur ve kişiyi ilk etapta inkâra sürükler. Bu inkâr ilk etapta onları stresten koruyormuş gibi görünür. Ancak uzun sürdüğü takdirde tedaviyi olumsuz yönde etkiler. Sorun büyüyerek tedavide zaman kaybına ve gecikmeye sebep olur. İşte kanserin sebep olduğu ruhsal travmanın bir an önce çözülmesi ve inkâr döneminin mümkün olduğunca kısaltılması kanserde tedavi başarısını ve hastanın yaşam süresini belirleyen en önemli parametrelerdendir. Yapılan araştırmalara göre kanserde tıbbî tedaviye verilen bedensel cevap hastanın ruhsal durumuyla doğrudan ilişkilidir. Ruhsal açıdan güçlü hastalarda tıbbî tedaviye cevap oranı da artmaktadır.


Kanserli hastalar zamanla yarışır

Kanser hastaları için zaman çok önemlidir. Panik yapmadan ama gecikmeden tedaviye başlamalı ve kişi bir an önce hayata kazandırılmalıdır. O yüzden psikolojik destek tedavinin başında devreye sokulmalıdır. Hem hastanın tedavi uyumunu artırmak hem de ruhsal durumunu güçlendirmek için bu şarttır. Ayrıca hasta yakınlarının da bir an önce eğitilmesi ve rehabilite edilmesi gerekmektedir. Çünkü kanserli hastaların yakınlarında yüzde seksenlere varan ruhsal sorun baş gösterir. Tedavi gidişini olumsuz yönde etkileyen önemli bir unsur da budur.


Comments


Büyükesat Mahallesi Mahatma Gandi Caddesi No: 102/4 Çankaya - ANKARA

Tel-1: 0 (312) 446 76 57 

Tel-2: 0 (530) 170 04 80

  • White Facebook Icon
  • White Twitter Icon

© 2025 Özel Yaşam Aile Danışma Merkezi Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page